Eğitim Sen Adana Şubesi tarafından 2023-2024 eğitim öğretim yılının başlaması ile ilgili açıklama yapıldı. Eğitim Sen Adana Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Hüseyin Kaya, Destekleme yetiştirme kursları ve depremden hasar gören okullara dikkat çekti. Her okula Destekleme Yetiştirme Kursu (DYK) açılması gerektiğini belirten Kaya, “DKY belirlenen okullarda verilecektir. Bu durumda öğretmen ve öğrencilerimiz kendi okullarında DYK’ya katılamadıkları için kilometrelerce uzaklıktaki başka bir okula gitmek zorunda kalmaktadır. Her okul DYK kursu açabilmelidir” dedi.

 

Depremde hasar almış okulların durumunun okullar açılmasına rağmen belirsizliğini koruduğunu vurgulayan Kaya, “Adana İlinde depremde orta ve ağır hasar almış okulların durumunda belirsizlik devam ediyor. Seyhan Belediyesi İlkokulu ve Ramazan Atıl Anadolu Lisesi öğrencileri çevredeki başka okullarda eğitim görüyorlar. MEB’in bu hasarlı okullara yönelik güçlendirme mi yoksa yıkarak yeni bina mı yapılacak bir an önce netleştirmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Okullar yardımcı personel ve güvenlik görevlisinin ya yetersiz sayıda olduğunu ya da hiç olmadığını dile getiren Kaya, okulların güvenliği sağlamak amacıyla okul girişlerine Turnike Sistemi koymanın düşünüldüğünü belirtti. Kaya bu durumun pedagojik açıdan sakıncalı olduğunu ve bu tür uygulamalara izin vermemek gerektiğini anlattı.

Kaya okullarda çözüm bekleyen sorunları şu şekilde sıraladı;

“Laik eğitim ve laik yaşamı tehdit eden ÇEDES projesi iptal edilmelidir. Depremin eğitime olumsuz etkileri devam ediyor. Eğitim harcamaları cep yakıyor. Kırtasiye harcamaları katlanarak artıyor.

Öğrencilerin beslenme sorunu acil çözüm beklemektedir. Öğrencilerimize bir öğün sağlıklı ve ücretsiz yemek verilmelidir. Okul bütçeleri yetersizdir. Öğrencilerin açık liseye yönelmesi sürmektedir. Anadilinde eğitim sorunu hala çözüm beklemektedir. Köy okullarının açılması için gerekli hazırlıklar yapılmıyor. Taşımalı eğitim sorunu, kadrolu-sözleşmeli-ücretli öğretmen ayrımı eğitimin niteliğini olumsuz etkiliyor. Geçici ve güvencesiz istihdam uygulamaları çalışanları mağdur ediyor.”

Türkiye’nin eğitim sisteminin, çocuklar ve gençler için okurken mutlu, gelecekleri için umutlu olacakları bir eğitim ortamı sunmaktan çok uzak olduğunu savunan Kaya, “Her yıl katlanarak artan ve kalıcı çözüm beklenen eğitim sorunlarıyla başlayan yeni eğitim yılı öncesinde ne öğrencilerin ne velilerin ne de eğitim emekçilerinin beklentilerinin karşılandığını söylemek mümkündür.  Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, her adımın paralı hale geldiği bir eğitim sisteminde öğrencilerin, velilerin ve eğitim emekçilerinin taleplerini gerçekleştirmenin tek yolu, herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanmasının sağlanmasıdır. Ancak bu temel koşulun sağlanması için eğitim harcamalarının tamamı devlet tarafından karşılanmalı, bütün eğitim kademelerinde öğrencilere ücretsiz yemek hizmeti sunulmalıdır” ifadelerini kullandı.