Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça,” ÇEDES Projesi olarak medyada yer bulan ve toplumun pek çok kesiminden tepki alan proje ile ilgili çekincelerini dile getirerek bir açıklama yaptı. Akça” Okullar bilimsel kurumlardır ve öyle de kalmalıdır. Eğitim sendikalarının ve velilerin onayını almayan bu proje fayda getirmeyecek, daha fazla ayrışmaya neden olacaktır. Okullardaki rehberlik öğretmenlerinin istihdamı arttırılarak bu eğitimler sağlanmalıdır” dedi.

“Endişe İle Takip Ediyoruz”
Akça konuşmasında; “Şu an da pilot bölge olarak belirlendiğini düşündüğümüz İzmir’de uygulanan, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” vereceğini endişe ile takip ediyoruz.” diye konuştu.

“Din Görevliler Önünü Açıyor”
ÇEDES protokolüne göre projenin amacından bahseden Başkan Çiğdem Akça şunları dile getirdi; “Öğrencileri “bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insanî, manevi ve kültürel değerlere göre” yetiştirmek. Proje, din görevlilerinin öğrencilere “Değerler Eğitimi” vermesinin önünü açıyor. Örneğin okullarda, değerler eğitimi verilmek üzere “değerler kulübü” kurulması ve katılımcı öğrencilerin “temsilci öğretmenler” tarafından belirlenmesi öngörülüyor”.
Din Görevlileri Yetkin Mi?
Projenin erken yaştaki ilkokul öğrencileri dâhil tüm öğrencileri kapsayacak şekilde genişletildiğinin altını çizen Başkan Çiğdem Akça şunları söyledi; “2021 yılında imzalanan ÇEDES protokolünde yalnızca ortaokullar ve imam hatip okulları proje kapsamındayken, 2023 yılında imzalanan ek protokolde proje, genişletildi. ÇEDES’e yapılan itirazların başında, pedagojik formasyonu bulunmayan din görevlilerinin çocuklara yetkinlikleri dışında “değerler eğitimi” vermesi geliyor. Yapılan çeşitli araştırmalar, erken yaşta verilen dini eğitimin çocukların hayal güçlerini baskıladığını; bağımsız ve eleştirel düşünebilme becerilerini engelleyici nitelikte olduğunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

“Öğretmenler Anlatmalı”
Pedagojik formasyonu bulunan öğretmenlerin çocuklara ‘değerler eğitimi’ vermesi gerektiğini savunan Başkan Çiğdem Akça, şunları kaydetti; “2021-2022 eğitim öğretim yılında; resmî okullarda 975 bin 698, özel okullarda 163 bin 975 öğretmen görev yaptı. Yaklaşık 1 milyon öğretmen de halen atanmayı bekliyor. Her okulda bulunan bir rehber öğretmen zaten değerler eğitimi vermektedir, ek ihtiyaç varsa bile bunun atanmayı bekleyen öğretmenlerle karşılanmalıdır”.

“Gönüllülük Esasına Dayanıyor”
Millî Eğitim Bakanlığının konu ile ilgili açıklamayı kamuoyu ile paylaşması gerektiğini ifade eden Akça; “Basın kanalıyla edindiğimiz bilgilere göre, bu projenin okullarda ne kadar yaygınlaştığı henüz net değil. ( 2021 den beri uygulandığı halde) Protokolde, öğrencilerin ÇEDES kapsamındaki tüm çalışmalara “gönüllülük esasına göre” katılım sağlayacağı belirtiliyor. Görevi liyakatten yeterli öğretmenlerimizle yürütmesi gerekliliği üzerinde duruyoruz. Çocuklarımızın üzerinde yapılacak çalışmalarda, onların ruhen ve fiziken korunmalarının en temel hakları olduğunu belirtiyoruz” ifadelerinde bulundu.