Türkiye’nin üçüncü ‘lisanslı pamuk deposu’nu, yaklaşık 60 milyon liralık bir yatırımla Adana’nın Ceyhan ilçesinde hizmete sunmak istediklerini kaydeden Ceyhan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydar, “Bu hayalimizi gerçekleştirebilirsek; bir ‘tescil borsası’ olmaktan çıkıp, üreten ve istihdam yarattığı gibi kendi kendine yetebilen bir borsaya dönüşebiliriz” dedi. Aydar, deponun da sadece Adana’ya değil, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Malatya ve Kayseri’ye kadar uzanan geniş bir yelpazede hizmet vereceğini belirtti. Ceyhan Ticaret Borsası (CTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydar, yaklaşık 60 milyonluk bir yatırımla Türkiye’nin üçüncü ‘lisanslı pamuk deposu’nu, sadece Adana’ya değil, Türkiye’ye kazandırmak istediklerini söyledi.

 

2023 ‘YOKLUK YILI’ OLDU

2023 yılının hem Ceyhanlı çiftçiler, hem tüccar, hem de CTB açısından zorluk ve yokluk yılı olarak geçtiği yorumunu yapan Mustafa Aydar, üretimde girdi maliyetlerinin arttığı gibi gider kalemlerinin de yükseldiğini, bu durumun doğal olarak fiyatlara da yansıdığını söyledi. Aydar, “Mazot, gübre, ilaç, personel masrafı derken girdi maliyetleri günden güne artarken, verimde yaşanan düşüşle birlikte ürünün para etmemesi nedeniyle çiftçi zor bir dönem geçiriyor” yorumunu yaptı.

ÜRÜNLER DALINDA KALDI

Özellikle narenciyede; limon, mandalina ve portakal gibi ürünlerdeki satış fiyatının, beklentilerin altında kaldığını, bu duruma bağlı olarak ürünün dalında kaldığını hatırlatan Aydar, “2023 yılında olduğu gibi 2024’de de çiftçiyi zor bir yıl bekliyor. İnşallah 2024 yılı uğurlu gelir. İnsanlar ürettiği; çalışıp emek verdiği ürünleri daha rahat pazarlayıp, paraya dönüştürebilir bir hale getirir. 2023 yılı zorluklarla başladı ve bu zorlukların 2024’te de devam edeceği gözüküyor” diye konuştu.

BÜYÜK BİR HAYALİMİZ VAR

Mustafa Aydar, “Bizim, Ceyhan Ticaret Borsası olarak bir hayalimiz var; Türkiye’deki üçüncü lisanslı pamuk deposunu, Ceyhan’da kurmak istiyoruz. Bu konuyla ilgili girişimlerimiz sürüyor. ‘Lisanslı Depo A.Ş.’ adı altında; Ticaret Borsası öncülüğünde bir şirket kurulum aşaması devam ediyor. Bu hayali hayata geçirebilirsek; biz Ticaret Borsası olarak bir ‘tescil borsası’ olmanın ötesine geçip, bölgenin borsası adına ilerleme kaydedeceğiz. İstekli ve umutluyuz; bunu da başaracağımıza inanıyorum” dedi.

30 BİN TONLUK DEPO KURACAĞIZ

Aydar, “Türkiye’de ekonomi düzeldiği andan itibaren; hayalimizdeki ‘lisanslı depo’yu da kurmuş olacağız. Zorlukla geçen 2023 yılını atlatıp, kolaylıklarla olan, insanları mutlu edecek ve refahını yükseltecek bir yılı karşılamak istiyoruz. Biz sadece Ceyhan’da üretilen pamuğu değil, aynı zamanda Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Malatya ve Kayseri’ye kadar uzanan geniş bir yelpazede lisanslı pamuk deposu kuracağız. Bu kapsamda 30 bin tonluk bir depo projemiz var. Eğer nasip olursa bir de soğuk hava deposu kurmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı.

50-60 MİLYONLUK BİR YATIRIM

 

Deponun nereye kurulacağının belirlendiğini, bu konudaki çalışmaların da artık son noktaya geldiğini vurgulayan Aydar, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden alacağımız destek ve kendi bütçemizle bu projeyi sonuçlandırmak istiyoruz. Burada yaklaşık 50-60 milyon liralık bir yatırımı öngörüyoruz. Bu yatırımın da lisanslı depoların faaliyete girip, 10 yıl sonra kasamıza geri dönmesini bekliyoruz. Ceyhan Ticaret Borsası’nın önü açık ve bu yatırımlarla kendi kendine yetebilen bir borsa olacak.”

ÜRETEN BİR BORSA OLACAĞIZ

CTB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydar, “Pamuğun ana vatanı olan Çukurova’da lisanslı depoların olmaması bile büyük bir eksiklik ve de dezavantaj. Bu depolar, Türkiye’de ilk olarak Şanlıurfa’da; sonrasında İzmir Söke’de kuruldu. Bir milyon 600 bin dönüm sulanabilir ve ekilebilir tarım arazisine sahip olan Ceyhan’da bu ciddi bir sorun. Bugüne kadar borsamızı ‘tescil borsası’ olarak bugünlere kadar sürüklemişiz. Tüm bu yatırım ve hayata geçireceğimiz projelerle üreten, istihdam ve katma değer yaratan bir borsa olacağız” dedi.

ZOR GÜNLER GEÇİRİYORUZ

Aydar, ürünü para etmeyince mandalina ve limon ağaçlarının, bizzat üretici tarafından kesilip, topraktan sökülmesine yönelik girişimleri de değerlendirdi. Aydar, “Bu duruma karşı alabileceğimiz herhangi bir tedbir ya da önlem yok. Burada yapılması gereken şey maliyetleri düşürmek. Çünkü üretici, maliyeti yüksek olan üründen uzak duruyor. Bunun nedeni de ekonomi. Ekonomik açıdan Türkiye, zor günler geçiriyor. Tüm bu olumsuz tablonun önüne geçecek; soğuk hava depoları kurup, üreticiye katkı sunmak istiyoruz” diye konuştu.

CEYHAN ÇUKUROVA’NIN MERKEZİ

Mustafa Aydar, “Çukurova’nın merkezi olan Ceyhan’da hiçbir üreticinin narenciyesini bozup, diğer ürünlere yönelmesini istemiyoruz. Narenciye ürünlerinin yeniden değer kazanacağına ve bölge üreticisinin kazanacağına inanıyoruz” yorumunu yaptı. Aydar, zeytin ve zeytinyağında yaşanan krizi de değindi. Aydar, “Her ne kadar ismi geçmese de Ceyhan’da da ciddi bir zeytin ve zeytinyağı üretimi var. Özellikle dağlık bölgelerde üretim yoğunlaşıyor. Burada en kaliteli ürünler üretiliyor. Ceyhanlılar olarak bundan faydalanıyoruz” ifadesini kullandı.

ZEYTİN VE YAĞINDA KRİZ KAPIDA

Aydar, “Zeytin ve zeytinyağındaki krizi fırsata çevirebilmek için üretim sahasının genişlemesi ve buna bağlı olarak rekoltenin de artması lazım. Bu sezon, yeterli yağış düşmediği için bu durum doğrudan zeytini vurdu. Rekolte düşerken, üretim de azaldı. Önümüzdeki dönemde bu alanda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağımızı düşünüyorum” görüşünü dile getirdi. Mustafa Aydar, Ceyhan Ticaret Borsası olarak, 2024 yılı için beklentilerini de şöyle özetledi:

2024 NORMALLEŞTİĞİMİZ BİR YIL OLSUN

“2024 için beklentimiz Çukurova’da verim ve rekoltesi yüksek; bol yağış ve yine bol kazançlı bir yıl olması. Bugün yaşanan sorun ve sıkıntılarla zorlukları aşıp, her şeyin normale döndüğü bir yıl olur. Çünkü yarını olmayan bir ticaret yaşıyoruz şu an. Ticaretteki zorluklar da bunu gösteriyor. Ektiğini sattığın zaman, geri toplayamayacak bir durumdayız. Önce hava koşulları, sonra ekonomik sıkıntılar. Bankalara yönelen üretici, yüksek faiz oranları karşısında da çiftçilik yapamıyor. Hal böyle olunca da Türkiye’nin lokomotifi olan çiftçilikten herkes uzaklaşmaya başlıyor. Şu anda tarlasını ekemeyecek durumda olan insanlar var. Umarım bugünleri de atlatıp, düzlüğe çıkarız.”